Brezilya'nın sıcak ikliminde bir virüs hızla yayılırken, genç bir film yapımcısı, geçmişinden kaçtığı köyüne geri dönmek zorunda kalır. Şehrin hareketli temposunu geride bırakarak, çocukluğunun geçtiği bu sakin ama bir o kadar da gerilim yüklü yere dönüşü, babasıyla arasındaki uzak ilişkiyi onarma niyetiyle başlar. Ancak, bu dönüş sadece babasıyla değil, aynı zamanda köyün derinliklerinde gizlenen sırlarla da yüzleşmesi gerektiğini gösterir.
İlk başta, köyün sessizliği ve doğası bir tür huzur sunuyor gibi görünse de, zamanla işler değişir. Çevredeki insanlar tuhaf davranmaya başlar, hayvanlar garip belirtiler gösterir ve havada açıklanamayan bir gerilim hissedilir. Babasıyla aralarındaki mesafeyi kapatmaya çalışan genç film yapımcısı, köyde olup bitenlerin etkisiyle bir tür paranoyaya sürüklenir. Gerçekle hayal, geçmişle şimdi arasındaki çizgiler giderek silikleşir.
Baba ve oğul arasındaki bağlar, çevrelerindeki garip olaylarla sınanırken, hem aile geçmişinin yükü hem de köyün gizemli doğası onları içine çeker. Bu süreçte, sadece birbirlerini değil, aynı zamanda kendilerini de yeniden tanımaya başlarlar. Ancak, yaşanan gariplikler arttıkça, virüsün sadece fiziksel bir tehdit mi yoksa daha derin bir şeyin işareti mi olduğu sorusu akıllarda belirir.
Hikaye, gerilim ve dramayı bir arada işlerken, insan ilişkilerinin kırılganlığını ve bir aile bağının nasıl zorluklara rağmen yeniden inşa edilebileceğini sorgular. Virüsün yarattığı kriz, yalnızca fiziksel değil, duygusal ve ruhsal bir yüzleşme için de zemin hazırlar. Köyün karanlık atmosferi, karakterlerin içsel çatışmalarına ayna tutarken, bu geri dönüş, bir bağışlama ve kabul yolculuğuna dönüşür.