Küçük bir kasabada yaşanan vahşi bir trajedi, sakinlerin huzur dolu hayatını paramparça eder. Genç bir kadın, kendi ailesini kendi evlerinde katleder ve bu kan donduran olay, herkesin aklında cevapsız sorular bırakır. Neden böyle bir şey yaptı? Bu korkunç suçun ardında ne tür bir karanlık sır yatıyor? Bu sorulara cevap arayan yerel bir dedektif, olayın derinliklerine inmeye karar verir. Ancak, araştırması onu akıl almaz bir gerçekle yüz yüze getirir: Bu ev, intikamcı bir ruhun pençesindedir.
Olayın ardından, bir anne ve oğlu, bu uğursuz eve yakın bir mahallede yaşamaktadır. Anne, oğlunu bu lanetten korumak için her yolu denemeye kararlıdır. Ancak, evle ilgili hikâyeler giderek daha korkutucu bir hal alır. Mahallede birbiri ardına yaşanan tuhaf ölümler, intikamcı ruhun yalnızca evin sınırları içinde değil, etrafında da tehlike saçtığını göstermektedir. Her kim bu evle temas kurarsa, vahşi bir şekilde ölmeye mahkûm görünmektedir.
Anne, hem kendi hayatını hem de oğlunun güvenliğini sağlamak için bu lanetli evle yüzleşmek zorunda kalır. Ancak, bu mücadelede yalnız değildir. Dedektif, geçmişte yaşanan olayların sır perdesini aralamak için, annenin verdiği bu zorlu savaşa destek olur. İkili, evin karanlık tarihini çözmeye ve laneti sonlandırmaya çalışırken, şeytani ruhun gerçek doğasıyla yüz yüze gelir.
Bu hikâye, yalnızca bir lanetin değil, insanın korkuları ve karanlık sırlarla dolu geçmişinin de dehşet verici bir portresini çizer. Anne, oğlunu koruma güdüsüyle hareket ederken, dedektif ise adalet arayışında her türlü riski göze alır. Ancak, evin gücü ve ruhun öfkesi, onların kararlılığını ve cesaretini sınamaya devam edecektir. Bu mücadele, yalnızca bir laneti bitirme çabası değil, aynı zamanda hayatta kalma ve umut ışığını koruma savaşıdır.