Vita, genç bir film yapımcısı olarak, yıllar önceki başarısız ilk projesini yeniden canlandırmaya karar verir. Bu cesur ama karmaşık girişim, onun hem kariyeri hem de kişisel hayatı için dönüm noktası olacaktır. Vita, bu kez geçmişteki hatalarını düzeltmek ve hayalini gerçekleştirmek için tüm enerjisini projesine adar. Ancak bu süreç, sandığından çok daha zorlu olacaktır.
Filmin merkezinde, Vita’nın çocukluk arkadaşı Dina yer alır. Dina, hikâyenin başrolünde oynamayı kabul ederken, karakterle kendi gerçekliği arasındaki sınırın bulanıklaşacağı bir deneyime adım attığından habersizdir. Vita’nın yarı otobiyografik hikâyesi, hem kendi geçmişini hem de Dina ile olan ilişkisini yansıtır. Ancak Vita’nın film yapımına dair istekli ama deneyimsiz yaklaşımı, projeyi başından itibaren riskli bir serüvene dönüştürür.
Çekimler boyunca, organize eksiklikler, artan gerilimler ve Vita’nın mükemmeliyetçi tavrı işleri karmaşık bir hale sokar. Önemli sahnelerde beklenmedik aksaklıklar yaşanır, ekip arasında çatışmalar başlar ve işler hızla kaosa sürüklenir. Film setinde gerçekleşen neredeyse ölümcül bir kaza ise hem Vita’nın hem de tüm ekibin hayatlarını sorgulamalarına neden olur.
Bu süreç, Vita için yalnızca bir film yapmak değil, aynı zamanda kendini ve hayalini gerçekleştirmek için ödemesi gereken bedelleri anlamakla ilgilidir. Dina içinse bu proje, arkadaşlığı, sınırlarını ve hayatındaki rolleri yeniden değerlendirdiği bir yolculuğa dönüşür. Yaşanan tüm zorluklar, her iki kadını da derinlemesine değiştirirken, onların büyüme ve öğrenme süreçlerine dair etkileyici bir portre sunar.
Kaosun içinde bile bir hikâye anlatmanın güzelliğini ve anlamını arayan Vita, nihayetinde yaratıcı özgürlüğün, hatalar ve aksiliklerle birlikte geldiğini öğrenir. Film, sadece beyaz perdeye yansıyan bir eser değil, aynı zamanda onun en kişisel ve dokunaklı itirafı haline gelir.