Zoya Lowe, bir kuantum fizikçisi olarak kariyerinin zirvesindeyken, göğsünde açıklanamayan bir kara delik gelişir ve doktorlar ona sadece bir hafta ömrü kaldığını söyler. Ancak Zoya'nın bu durumun dehşetini hissetmek için bile zamanı yoktur çünkü bu haftayı daha önce sayısız kez yaşamıştır. Zaman döngüsüne hapsolmuş bir şekilde, geçmişi defalarca deneyimlemiş, her türlü yolu denemiş, ancak hiçbir çıkış yolu bulamamıştır. Hafızasındaki katmanlar birbirine karışmış, yaşam ve gerçeklik duygusu yavaş yavaş silikleşmeye başlamıştır.
Her şey değiştiğinde, Zoya'nın döngüsü Paula adında dahi bir öğrenciyle kesişir. Paula, bilim ve sezgiyi birleştirerek Zoya'nın döngüsündeki tek düzelikleri anlamlandırmaya başlar. Zoya'nın fizik bilgisi ve Paula'nın yaratıcılığı bir araya geldiğinde, hem kara deliğin hem de zaman yolculuğunun gizemleri çözülmeye başlar. Ancak her adımda yeni engeller ortaya çıkar; zamanın akışı, uzayın sınırları ve kendi korkuları, Zoya'yı ve Paula'yı sınar.
Zoya'nın hem fiziksel hem de metaforik olarak hayatının anlamını sorguladığı bu süreçte, Paula ile olan bağı, yalnızca bir çözüm değil, aynı zamanda Zoya'nın unutulmaya yüz tutmuş insanlığına bir ışık tutar. Zoya, döngüyü kırmak ve kendisini kurtarmak için gereken her şeyi öğrenirken, bu süreçte yaşamın derin bir anlamını keşfeder.
Omni Loop, yalnızca bir bilim kurgu hikâyesi değil, aynı zamanda zaman, insanlık ve bağların karmaşıklığı üzerine düşünmeye teşvik eden bir yapıt. Kara deliklerin, zaman yolculuğunun ve kuantum mekaniğinin sınırlarında geçen bu film, hem bilimsel hem de duygusal anlamda izleyicilere eşsiz bir deneyim sunuyor.
